Serendipity

Noel zamanıdır... Muhteşem bir kar manzarası altında
insanlar Noel alışverişlerini tamamlamak için acele etmektedirler. O
akşam, gecikmiş hediyeleri almak için son fırsattır. Mağazalar oldukça
kalabalıktır ve malları tükenmek üzeredir. Yirmili yaşlarda iki gencin
eli birdenbire aynı kaşmir eldivene uzanır. Bu yıllar sürecek bir
arayışın başlangıcı olacaktır.

Jonathan (John Cusack) ve Sara (Kate Beckinsale) eldiveni satın
alabilmek için tartışmaya başlarlar. Sara eldiveni çok beğenmiş ve
kendisine Noel hediyesi olarak almak istemiştir. Jonathan ise kız
arkadaşına hediye almayı unutmuş ve eldiveni görünce onun çok hoşuna
gideceğini düşünmüştür. Birbirlerini ikna etmeye çalışırlar, sonunda
zafer Sara’nın olur.
Ama Sara eldivenin bir eşini Jonathana verir diğeri kendinde kalır.

Mağaza çıkışında beraber ‘Serendipity’ adında bir restorana giderler.

Orada uzun süre sohbet ederlerken birbirlerinden oldukça
etkilenirler. Jonathan Sara’ya ilk görüşte aşık olduğunu düşünmektedir.
Sara’ya, daha sonra da görüşmek istediğini, beraber olabileceklerini
söyler. Sara bu fikri sıcak karşılamaz; Jonathan’ın bir sevgilisi
olduğunu biliyordur. Kendisinin de birlikte olduğu biri vardır.

Restorandan ayrılırlarken kapıda, Jonathan’ın ısrarlarına
dayanamayan Sara, bir kağıt parçasına telefon numarasını yazar. Tam
Jonathan’a verecekken, yandan geçen kamyonun rüzgarı kağıdı uçurur. Kadere, alın
yazısına ve mistik güçlere fazlasıyla inanan Sara, bunun bir işaret
olduğunu, biraraya gelmemeleri gerektiğini söyler. Jonathan bu fikri
aptalca bulur fakat Sara kararlıdır. Eğer biraraya gelmeleri
gerekiyorsa, bu mutlaka olacaktır, kader bunu planlayacaktır, doğru
zamanı beklemeleri gereklidir. Bunları söyledikten sonra Sara bir
taksiye atlar ve uzaklaşır.

Jonathan allak bullak olmuştur. Bir gecede aşık olmuş ve bir gecede
kaybetmiştir. Dalgın dalgın evine gider. Sara eve gittiğinde alışveriş
paketlerini restoranda unuttuğunu farkına varır. Serendipity’e geri
döner. sırada Jonathan da atkısını orada unutmuştur oda geri döner ve aynı yerde tekrar karşılaşırlar. Jonathan bunun bir işaret olduğunu telefon numarasını vermesi gerektiğini söyler. Daha sonra beraber buz pistine giderler ve kayarken konuşurlar. Saatler ilerledikçe birbirlerinden daha fazla etkilenirler.
İkisi de artık çılgınca aşık olmuşlardır.

Ayrılma vakti geldiğinde Jonathan Sara’dan telefon numarasını tekrar
ister; ancak Sara’nın düşüncelerinde hiçbir değişiklik yoktur. Uzun
süren bir tartışma sonucu Sara biraz yumuşar ve bir plan yapar: Bir beş dolarlık banknotun üzerine Jonathan’ın telefonunu yazar ve o parayla birşeker satın alır. Kendisi de eve gittiğinde en sevdiği kitap olan
Marquez’in “Kolera Günlerinde Aşk”ının ilk basımının ilk sayfasına kendi telefon numarasını yazacak ve kitabı bir sahafa satacaktır. Eğer bir
gün bu kitap ve banknot birbirlerinin eline geçerse, kader onları o
zaman biraraya getirecektir. Eğer bir daha sonsuza dek karşılaşmazlarsa,
bu onların asla biraraya gelmemeleri gerektiği anlamına gelecektir. Ve
iki genç ayrılırlar.

Aradan tam 7 yıl geçmiştir... Sara nişanlandı Jonathan ise evlenmeye bir hafta kalmıştır. Ancak hala Sara her 5 dolarlığın üstüne bakıp numara arar, Jonathansa her kitapçıya girip saranın kitabını aradı. Jonathan düğün için hazırlıklar yaparken sürekli ona Sara yı hatırlatan şeyler olmaya başlar. Kuaförünün adı saradır yolda giderken sara adını duyar okur görür heryerden ve sarayı aramaya gider. Sarada Jonathan'ı. Jonathan düğününe bi gün kala evleneceği kızdan hediye alır aldığı hediye Saranın telefonunun yazılı olduğu hediyedir. uçağa atlar ve ingiltereye gider aynı gün Sara da Amerikaya gelirken arkadaşının cüzdanıyla kendininkinin karıştığını görür uçakta kulakluk almak için cüzdandan 5 dolar çıkarır o 5 dolar üzerinde jonathanın telefonu yazan dolardur. Sara ingilterede Evini ona çok benzeyen kız kardeşi ve sevgilisine emanet eder. Jonathan Saranın evini bulur ve oraya geldiğinde pencereden kız kardeşi ve sevgilisinin işi pişirdiğini görür. Onu sara sanır ve umutsuzca eve döner bu arada düğünü kaçımıştır. Sara da Jonathanın evini bulmuştur. Evdekiler düğün olduğunu söyler. Sara koşarak düğün salonuna gider ama kimse yoktur düğünün bittiğini sanır. Orda çalışan kişi Saraya damadın gelmediğini söyleyince sara sevinir.

Jonathan amerikaya geri döner düğünü kaçırmıştır ve ne yapacağını bilemez. Sarayla tanıştığı buz pistine gider tam ortasına yatar. O sırada Sarada oraya gelmiştir. VE artık onlar için aşk tamamiyle başlamıştır.